Benim dairem üçüncü katta.
- My flat is on the third floor.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Tom bir çanta elma satın aldı ve bir günde bunların üçte birini yedi
- Tom bought a bag of apples and he ate a third of them in one day.
Birlikte büyüdüğüm arkadaşlardan üçte biri öldü.
- One third of the friends I grew up with are dead.
A disinterested third party resolved the dispute.
- Eine neutrale dritte Partei schlichtete den Streit.