Kapının tam iç tarafında bir köpek buldum.
- I found a dog just inside the gate.
Biz bütün günü içeride geçirdik.
- We spent all day indoors.
İçeride ayakkabı giyer misin?
- Do you wear shoes indoors?
Tom kemanının bir Stradivarius olduğunu düşündü çünkü Stradivarius adı kemanının içindeki etiketteydi.
- Tom thought his violin was a Stradivarius because the name Stradivarius was on the label inside his violin.
Öfkeli kalabalık polis minibüsünün etrafını sarıp içindeki pedofili zanlısına hakaretler yağdırdı.
- The angry crowd clambered around the police van shouting insults at the suspected paedophile inside it.
Bu kutunun içerisinde bir şey var.
- There's something inside this box.
Tom evinin içerisinde kim olduğunu biliyordu.
- Tom knew who was inside his house.
Böyle güzel bir günde kim eve kapatılmak ister?
- Who wants to be cooped up indoors on a nice day like this?
Dışarı çıkmayı evde kalmaya tercih ederim.
- I'd rather go out than stay indoors.
Pazar günü genellikle evde kalırım.
- I usually stay indoors on Sunday.
Mary bir pasta içinde ceza evine bir demir testeresi bıçağını gizlice sokmaya çalıştı.
- Mary tried to smuggle a hacksaw blade into the prison inside a cake.