dreißig teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- otuz
O, otuz yaşından daha fazla gibi görünüyor.
-Sie scheint älter als dreißig zu sein.
Ben otuz yaşında değilim.
-Ich bin nicht dreißig Jahre alt.
- dreissig
- {'draysih} otuz
- dreissig
- 'draysih otuz
İlgili Terimler
dreißig teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- thirty
- {i} otuz, otuz rakamı (30, XXX)
- thirty
- {i} otuz
Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.
-In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
Konuşma otuz dakika sürdü.
-The speech lasted thirty minutes.
- thirty
- (isim) otuz
- thirty
- (sıfat) otuz
- thirty
- otuzda
Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
-I arrived in Kobe around two thirty.
White ailesi Tokyo'ya on otuzda varacak.
-The White family will arrive in Tokyo at ten thirty.
- thirty
- otuzuncu
İlgili Terimler
dreißig teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- (number) thirty
- thirty
Look how they all speak ill of me behind my back because I married a woman thirty years younger than me.
-Schau wie alle hinter meinem Rücken über mich herziehen, weil ich eine Frau geheiratet habe, die dreißig Jahre jünger als ich ist.
It doesn't start until eight thirty.
-Das fängt nicht vor acht Uhr dreißig an.
- 0:30 Uhr - null Uhr dreißig
- twelve-thirty a.m
- 30-0 - dreißig null (Tennis)
- thirty-love
- über dreißig
- past thirty