O tuhaf bir rüya gördü.
- She dreamt a strange dream.
Hiç Taninna hakkında rüya gördün mü?
- Have you ever dreamt about Taninna?
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Rüyada bir kurtla karşılaştım.
- I met a wolf in a dream.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
- He came up to Tokyo with a big dream.
Onunla tekrar karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed that I would meet her again.
Seninle burada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed I would meet you here.
Tom asla rüya görmediğini söylüyor.
- Tom says that he never dreams.
Dün gece rüya görmedim.
- I didn't dream last night.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
- She dreamed a happy dream last night.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
... I dreamt of building that computer one day. ...