Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
- Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Hayaller kişiliklerimizin mihenktaşıdır.
- Dreams are the touchstones of our characters.
Kabuslarınızı yakalamak için bir düş kapanı kullanabilirsiniz.
- You can use a dreamcatcher to catch your nightmares.
Seninle burada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed I would meet you here.
Bana rüya görmediğimi söyle.
- Tell me I'm not dreaming.
Tom asla rüya görmediğini söylüyor.
- Tom says that he never dreams.
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
- She dreamed a happy dream last night.
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
Her kiss sent me into a dreamlike state of bliss, and while we must have spent the next several hours wandering the fairgrounds together, I can hardly remember anything after that.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.