Kale, büyük onarımlara çok ihtiyaç duyuyordu.
- The castle was in dire need of major repairs.
Başıma korkunç bir trajedi geldi.
- A dire tragedy has befallen me.
Durum benim için gittikçe daha korkunç oluyor.
- The situation is becoming more and more dire for me.
O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir.
- If she continues to live with a man she doesn't love for his money, the day will come when she will despair and be in dire straits.