Ben telefonda mal sahibi ile konuşuyorken Polis çekilmiş silahları ile geldi.
- Cops came with guns drawn, as I was talking to the owner on the phone.
Sami kendini Leyla'nın cazibesine çekilmiş buldu.
- Sami found himself drawn to Layla's charm.
Noel baba genellikle tombul çizilir. O neredeyse sıska değildir.
- Santa Claus is usually drawn as roly-poly. He is almost never skinny.
Bu çember bir pusulayla çizilmiş.
- This circle was drawn by a compass.
Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
- Tom entered the room with his gun drawn.
Kuadriga dört at tarafından çekilen bir arabadır.
- A quadriga is a chariot drawn by four horses.
Antik Yunanlar Güneşin tanrı Heleius tarafından sürülen dört beyaz at tarafından çekilen bir arabada gökyüzünü boydan boya geçtiğine inanıyorlardı.
- The ancient Greeks believed that the Sun rode across the sky in a chariot drawn by four white horses driven by the god Heleius.
Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan vazgeçemedi.
- Mary could not stop looking at the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan kendini alamadı.
- Mary could not turn away from the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn.
O, bir vasiyetname hazırladı.
- He has drawn up a will.
Senin için çok gerginim.
- I'm very drawn to you.
Graduation speeches are always so long and drawn out.
She looked pale and drawn.
... And that information is drawn from open sources, and it's ...
... people were just so drawn to it. ...