Bir ağaç çizmek istiyorum.
- I would like to draw a tree.
Onların işi planlar çizmek.
- Their job is to draw plans.
Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler.
- They were drawn to each other by a magnetic attraction.
Dün geceki piyango çekilişinde kazanan rakamlar sırayla 7, 18, 3, 41 ve 6 idi.
- The winning numbers in last night's lottery draw were 7, 18, 3, 41, and 6 in that order.
O, onun bir resim çekişini izledi.
- She watched him draw a picture.
Tom Mary'nin resim çizmesini izledi.
- Tom watched Mary drawing a picture.
Tom resim çizmede mükemmeldir.
- Tom is excellent at drawing.
Çizimlerim için daha çok kağıda ihtiyacım var.
- I need more paper for my drawings.
Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
- After dinner, we all went into the drawing room.
Tom çekmeceyi boş buldu.
- Tom found the drawer empty.
Tom mutfakta bir çekmeceden bir bıçak çıkardı.
- Tom took a knife out of a drawer in the kitchen.
Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
- I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
- Meanwhile, I want to draw your attention to a point.
İlgiyi kendine çekmek istiyorsun.
- You're drawing attention to yourself.
Sami dikkat çekmeyi severdi.
- Sami liked drawing attention.
Sami kendini Leyla'nın cazibesine çekilmiş buldu.
- Sami found himself drawn to Layla's charm.
O, bir resim çiziyor.
- She is drawing a picture.
Çocukların hepsi hayvanların resimlerini çiziyorlardı.
- The children were all drawing pictures of animals.
91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.
- Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old.
Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
- There were some guests waiting in the drawing room.
Oyun beraberlikle sona erdi ve final skoru 2-2'ydi
- The game ended in a draw, and the final score was 2-2.
Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.
- Let's draw lots to decide who goes first.
Tom hesap makinesini almak için çekmeceyi açtı.
- Tom opened the drawer to get a calculator.
Bir kurşun kalem almak için çekmeceyi açtım.
- I opened the drawer to get a pencil.
Dosya dolabı çekmeceleri açıktır.
- The file cabinet drawers are open.
Bir kurşun kalem almak için çekmeceyi açtım.
- I opened the drawer to get a pencil.
Anne uzun bir nefes çekerek Ne muhteşem bir gün! dedi.
- What a splendid day! said Anne, drawing a long breath.
O son nefesini çekti.
- He has drawn his last breath.
Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.
- Some of the students like to draw pictures.
Öğrencilerden bazıları resim yapmaktan hoşlanırlar.
- Some of the students like to draw pictures.
Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The girl spends hours drawing superhero stories.
Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The boy spends hours drawing superhero comics.
İlk sırada resim çizen kız benim yeğenim.
- The girl drawing a picture in the first row is my niece.
Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
- Plans for a new trade zone are still on the drawing board.
O, onun bir resim çizişini izledi.
- She watched him drawing a picture.
91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.
- Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old.
Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
- After dinner, we all went into the drawing room.
Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The girl spends hours drawing superhero comics.
Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The boy spends hours drawing superhero comics.
The winning lottery numbers were drawn every Tuesday.
The draw is on Saturday.
She had to draw upon her experience to solve the problem.
Just before you draw your terminal breath.
The circuit draws three hundred watts.
Both these teams will draw if nobody scores soon.
Jill has four diamonds, she'll try to draw for a flush.
I was drawn to her.
Lys shuddered, and I put my arm around her and drew her to me; and thus we sat throughout the hot night. She told me of her abduction and of the fright she had undergone, and together we thanked God that she had come through unharmed, because the great brute had dared not pause along the danger-infested way.
At the start of their turn, each player must draw a card.
... artistic endeavors they engage in. Paintings, drawings, sculptures, all done by waving their ...