Uyuklamamaya çalışacağım.
- I'll try not to doze off.
Tom tekrar uyuklamaya başladı.
- Tom began to doze off again.
Hiç sınıfta uyukladın mı?
- Have you ever dozed in the classroom?
O, tarih dersinde uyukladı.
- He dozed off in history class.
I knew I should've given you a stronger dose.
- Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
It's time you had a dose of your medicine.
- İlacından bir doz almanın zamanı geldi.
If the medicine isn't working, maybe we should up the dosage.
- İlaç işe yaramıyorsa belki dozajı yükseltmeliyiz.
They've increased Tom's dosage.
- Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.