Tom'u bugün şehir merkezinde gördüğüme yemin edebilirdim.
- I could have sworn that I saw Tom downtown today.
Şehir merkezinde trafik sıkışıklığı var.
- Traffic downtown is all backed up.
Annem dün çarşıya alışverişe gitti.
- My mother went shopping downtown yesterday.
Çarşıya alışverişe gidelim.
- Let's go shopping downtown.
Çarşıya alışverişe gidelim.
- Let's go shopping downtown.
Annem dün çarşıya alışverişe gitti.
- My mother went shopping downtown yesterday.
Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen.
- Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.
Tom ve Mary ayda bir kez Boston'da şehir merkezinde buluşurlar.
- Tom and Mary meet in downtown Boston once a month.
Leyla şehir merkezindeki bir bankaya araçla yirmi dakikada gitti.
- Layla drove twenty minutes to a bank downtown.
Şehir merkezindeki Boston'u seviyorum.
- I love downtown Boston.
You need to go downtown four blocks.