She silently filed away that piece of information, thinking it might be useful later.
- O, o bilgi parçasını daha sonra faydalı olabileceğini düşünerek sessizce dosyaladı.
I've already filed my report.
- Ben zaten raporumu dosyaladım.
Show me your new filing system.
- Bana yeni dosyalama sistemini göster.
Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
I have attached instructions on how to use FTP to access our files.
- Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim.
Have you come to file a damage report?
- Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?
Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
Tom went to the police station to file an accident report.
- Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.
Have you come to file a damage report?
- Bir hasar raporunu dosyalamak için mi geldin?