Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!
Trenle seyahat etmeyi uçmaya tercih ederim.
- I prefer traveling by train to flying.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm.
- I saw a bird flying over a tree.
UFO ne demek? Sanırsam, tanımlanamayan uçan nesne demek.
- What does U.F.O. stand for? It means Unidentified Flying Object, I guess.
Biz Pasifik üzerinde uçuyoruz.
- We are flying over the Pacific.
Yarın Los Angeles'a uçuyoruz.
- We are flying to Los Angeles tomorrow.