donatma

listen to the pronunciation of donatma
Türkçe - İngilizce
Equipment
adornment
rigging
equipping
supplying
embellishing
issue
donatmak
{f} equip

He wants to equip his son with a good education. - O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.

donatmak
{f} ornament
donatmak
{f} prepare
donatmak
furnish
donat
{f} equipped

The boat was equipped with radar. - Tekne radar ile donatılmıştı.

The ship is not equipped with radar. - Gemi radarla donatılmamış.

donatmak
fix up
donatmak
outfit
donatmak
dress
donatmak
appoint
donatmak
reinforce
donatmak
trim
donatmak
illuminate
donatmak
supply
donatmak
(Politika, Siyaset) provide with
donatmak
drape
donatmak
set
donatmak
provide
donat
fit out
donat
equip

The ship is not equipped with radar. - Gemi radarla donatılmamış.

The soldiers were equipped with weapons. - Askerler silahlarla donatılmıştı.

donat
{f} outfit
donat
{f} rigging
donat
bedeck
donat
{f} rig
donatmak
deck
donatmak
fit up
donatmak
issue
donatmak
fit out
donatmak
provision
donatmak
array
donatmak
grace
donatmak
blazon
donatmak
fit up with
donatmak
{f} decorate
donat
deck
donatmak
equip with
donatmak
the rig
donatmak
damask
donatmak
to equip (a ship); to rig
donatmak
prank up
donatmak
to provide (someone) with clothes
donatmak
to set (a table) lavishly (with food and tableware)
donatmak
turn out
donatmak
slang to insult, swear at, abuse
donatmak
bedight
donatmak
deck out
donatmak
prank out
donatmak
prank
donatmak
to deck out, to ornament, to decorate, to adorn, to grace; to furnish; to equip, to rig; illuminate
donatmak
bedeck
donatmak
rig
donatmak
to decorate (with ornaments)
donatmak
catch up
donatmak
invest
donatmak
arm
donatmak
attire
donatmak
gird
donatmak
apparel
donatmak
caparison
donatmak
adorn
donatmak
{f} upholster
donatmak
bard
donatmak
rig out
donatmak
bedizen
motorlu araçlarla donatma
motorization
yeniden donatma
refit
yeniden donatma
refitment
İngilizce - İngilizce

donatma teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

donat
A rank in some knightly orders
donat
A grammar
Türkçe - Türkçe
Donatmak işi, teçhiz
Donatmak
teçhiz etmek
donatmak
Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek
donatmak
Göz alıcı şeyler kullanarak gösterişli bir duruma getirmek, süslemek
donatmak
Göz alıcı şeyler kullanarak gösterişli bir duruma getirmek, süslemek: "Bütün bahçeyi, donanma gecelerinde olduğu gibi, fenerlerle, renkli fanuslarla donatmışlar; bayraklar asmışlar."- S. M. Alus
donatmak
Sövmek veya azarlamak
donatmak
Birinin giyimini sağlamak
donatmak
Bir şeyin iş görebilmesi için gereken nesneleri, gereçleri katmak, teçhiz etmek: "Türk askerini donatmak için yılda 570 dolar yeter."- A. İlhan
donatma