Babam iç hatlarda çalışan bir pilot.
- My father is a pilot on the domestic line.
Hükümetin iç politikası açıklandı.
- The Government's domestic policy was announced.
Ne vahşi, ne de evcil hayvanların ölümle ilgili herhangi önsezileri var gibi görünüyor.
- Neither wild nor domestic animals appear to have any premonition of death.
Büyük Dane, dev boyutuyla bilinen evcil köpek cinsidir.
- The Great Dane is a breed of domestic dog known for its giant size.
Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.
- We consumers must buy more domestic products.
Bu ürünlerin çoğu yerli.
- Most of these products are domestic.
Herkesin zaman zaman ailevi sorunları olur.
- Everyone has domestic troubles from time to time.
İç hatlarda ucuz bir uçak biletiniz var mı?
- Do you have a cheap flight ticket on a domestic line?
Şimdi gelen otobüs, İç Hatlar Terminali 1 üzerinden Uluslararası Terminale gidiyor.
- The bus now arriving is going to the International Terminal via Domestic Terminal 1.
Şirket yurtiçi satışlarındaki bir gerilemeyi telafi etmek için ihracat pazarlarına yöneliyor.
- The company is turning to export markets to make up for a decline in domestic sales.
Tom aile içi istismar konusunda uzmandı.
- Tom was an expert in domestic abuse.
Sami aile içi şiddet nedeniyle altı kez tutuklandı.
- Sami was arrested for domestic violence six times.
It shall be the duty of any owner or person in charge of any domestic animal or animals.
Dan’s not as domestic as you, I commented rather nastily.