He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
- O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well.
- Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.
I couldn't get out of my garage because there was a car in the way.
- Yolda bir arabanın olması dolayısıyla garajımdan çıkamadım.
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
She was absent from school owing to sickness.
- O, hastalığından dolayı okulda yoktu.
My Twitter account is suspended because of spamming.
- Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather.
- Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.
I was late on account of an accident.
- Kazadan dolayı geç kaldım.
I didn't go on account of illness.
- Hastalıktan dolayı gitmedim.
Black Americans continued to suffer from racism.
- Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
We all shuddered from the great shock.
- Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
Since he's busy, he can't meet you.
- Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.
Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking.
- Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.
She became rich by virtue of hard work and good business sense.
- O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.
A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
- Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
The accident was due to his carelessness.
- Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.
I can't do it for want of money.
- Para yokluğundan dolayı onu yapamam.