dokunur

listen to the pronunciation of dokunur
Türkçe - İngilizce
touches
plural of touch
third-person singular of touch
dokun
{f} touched

He never touched wine. - O asla şaraba dokunmadı.

Tom touched Mary's shoulder. - Tom Mary'nin omzuna dokundu.

dokun
{f} finger

This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it. - Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.

She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder. - O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.

dokun
got in touch
dokun
{f} touching

Your dress is touching the wet paint. - Elbiseniz ıslak boyaya dokunuyor.

Let go of my arm! I can't stand people touching me. - Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.

dokun
get in touch
dokun
{f} dab
dokun
{f} touch

Lips that touch liquor shall not touch mine. - Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.

The huge building seemed to touch the sky. - Büyük bina gökyüzüne dokunacak gibi görünüyordu.

dokun
{f} fingering
dişe dokunur
worthwhile
dokun
tender
dokunur