Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
- He died soon after he received the documents.
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
- Little by little, you will notice improvement in your writings.
Onlar uydurma yazılar.
- They are apocryphal writings.
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
- Little by little, you will notice improvement in your writings.
Kutsal yazıların orijinal dilini bilmeden, nasıl onlar hakkındaki yorumlarına güvenebilirsin?
- Without knowing the original language of the holy writings, how can you rely on your interpretations about them?
İstediğin evrakları masana koydum.
- I put the documents you requested on your desk.
Tom evraklara bir göz atıyor.
- Tom is looking through the documents.
Kutsal yazılar, çöl insanlarından geliyor.
- The holy writings come from desert people.
Kutsal yazıların orijinal dilini hiç kimse bilmez.
- Nobody knows the original language of their holy writings.