Köpeklere çok düşkündür.
- She is very fond of dogs.
Köpek koşmaya başladı.
- The dog began to run.
Mary'nin köpeği onu okula kadar takip etti.
- Mary's dog followed her to school.
Köpek adamın yanına oturdu.
- The dog sat down by the man.
Köpek yabancı adama hırladı.
- The dog growled at the strange man.