Benim için farketmez.
- It doesn't matter to me.
Hollanda'da nereye gidersen git farketmez, yel değirmenlerini göreceksin.
- It doesn't matter where you go in Holland, you'll see windmills.
Cevap verip vermemem önemli değil.
- It doesn't matter whether you answer or not.
Ne zaman geldiğin önemli değil.
- It doesn't matter when you come.
onun hakkında bilmediği önemli değildir.
- It does not matter that he did not know about it.
Onu bilmediği önemli değil
- It does not matter that he did not know about it.