doğdu

listen to the pronunciation of doğdu
Türkçe - İngilizce
born

29 haziran 1979 da zonguldakta doğdu.

Jesus was born of Mary. - İsa, Meryem'in bir çocuğu olarak doğdu.

I was born in 1988 in York. - 1988'de York'ta doğdum.

born out

She's not from here. She was born out of country. - O buralı değil. O, ülke dışında doğdu.

Sami was born out of wedlock in Egypt. - Sami evlilik dışı olarak Mısır'da doğdu.

doğ
birth date

No one can have three different birth dates. - Hiç kimsenin üç farklı doğum tarihi olamaz.

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

doğ
be born

Be born, get married, and die; always bring money. - Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.

Life would be infinitely happier if we could only be born at the age of eighty and gradually approach eighteen. - Sadece seksen yaşında doğabilseydik ve yavaş yavaş on sekiz yaşına varabilseydik, yaşamımız çok daha mutlu olurdu.

doğ
birth

Today is June 18th and it is Muiriel's birthday! - Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!

I got you a pen as a birthday present. - Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.

doğ
(abbr. for doğum)
doğ
on
İçime doğdu
I can feel it in my bones
doğdu