A string of disasters struck the region.
- Bir dizi felaket bölgeyi vurdu.
Nobody could remember the sequence of events.
- Hiç kimse olaylar dizisini hatırlayamadı.
There are many examples of the Fibonacci sequence in nature.
- Fibonacci dizisinin doğada çok örneği vardır.
The television serial is getting more and more interesting.
- Televizyon dizisi gittikçe daha ilginç oluyor.
Some people watched TV serials every evening.
- Bazı insanlar her akşam televizyon dizilerini izlediler.
They gave a series of concerts.
- Onlar bir dizi konser verdiler.
The series of crimes were thought to have been committed by the same man.
- Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.
The traffic was very heavy. The cars were lined up bumper to bumper.
- Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.
I bought a set of table linen.
- Bir dizi masa örtüsü ve peçete aldım.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
A chain of events led to the outbreak of the war.
- Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
She has a set of irregular teeth.
- Onun bir dizi çarpık dişleri var.