diyet

listen to the pronunciation of diyet
Türkçe - İngilizce
diet

She is on a diet for fear that she will put on weight. - Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.

The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP. - Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

(Tıp) fast
ransom
regime

I am adhering to a strict diet regimen. - Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.

regimen

I am adhering to a strict diet regimen. - Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.

blood money, wergeld
blood money
diyet lifi
(Gıda) dietary fiber
diyet takviyeleri
(Tıp) dietary supplements
diyet uzmanı
dietitian
diyet yapmak
diet

Tom has to go on a diet. - Tom diyet yapmak zorunda.

diyet yemeği
(Gıda) diet meal
diyet ödemek
pay off
diyet yapmak
Go on diet
diyet dizisi
diode array
diyet günlük no
(Bilgisayar) diet log id
diyet günlüğü
(Bilgisayar) diet log
diyet gıda
dietary product
diyet gıda
dietary food
diyet hemşiresi
(Askeri) dietician
diyet kolesterol
(Tıp) dietary cholesterol
diyet proteinleri
(Tıp) dietary proteins
diyet tatlılar
(Gıda) diet desserts
diyet tedavisi
(Tıp) diet therapy
diyet türü
(Bilgisayar) diet type
diyet uygulayan kişi
dieter
diyet uzmanlığı
dietetics
diyet uzmanı
dietician
diyet vermek
prescribe a diet
diyet yazmak
prescribe a diet
diyet yoluyla
dietetically
sınırlı diyet
restricted diet
yaralamaktan dolayı alınan az diyet
due to injury received less dietary
kronik diyet
(Pisikoloji, Ruhbilim) chronic dieting
monoton diyet
(Askeri) monotonous diet
tuzsuz diyet
low salt diet
özel diyet
banting
Türkçe - Türkçe
Perhiz, rejim
Yoksa çolak kalacaktın."- Ö. Seyfettin
İslam hukukunca öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası: "Kolunun diyetini ben verdim
islam hukukuna göre öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para
Perhiz
İslâm hukukunca öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası
kan parası
(Osmanlı Dönemi) MA'KULE
kan pahası
DİYET
(Osmanlı Dönemi) Para, değer. Kıymet
DİYET
(Hukuk) Kısas istenmediği veya kısasın olanaksız olduğu durumlarda mal olarak verilen bedel
DİYET
(Osmanlı Dönemi) Kan bedeli. Yaralanan veya öldürülen bir kimse için en yakın vârisine ödenmesi şer'an hükmolunan para veya mal. Can pahası
diyet uzmanı
Kişinin sağlığını korumak ve düzeltmek amacıyla beslenmesini düzene koymasını sağlayan kişi, diyetisyen
bu'diyet
(Osmanlı Dönemi) uzaklık
diyet