Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
Ben fiziği seviyorum ve matematiği daha da çok seviyorum.
- I like physics, and I like mathematics even more.
Eski şirketi ona kazık attı. Fakat onun kötü şansını iyiye çevirmesine ve kendi işinde daha da iyisini yapmasına hayranım.
- His old company gave him the shaft. But I admire the way he turned bad luck into good and did even better with his own business.
Her şey için görgü kuralı vardır, hatta bir seks partisinin bile.
- There's proper etiquette for everything, even an orgy.
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
- About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Tom'u tamamıyla hatırlıyor musun?
- Do you even remember Tom?
Neredeyse Tom'u hatırlamıyorum.
- I barely even remember Tom.
Bugün bile onun teorisi neredeyse inkar edilemez olarak kalmaya devam etmektedir.
- Even today, his theory remains practically irrefutable.
Biz dahi Tom'dan hoşlanmıyoruz.
- We don't even like Tom.
Kiminle buluşmaları gerektiğini dahi bilmiyorlardı.
- They didn't even know who they were supposed to meet.