Seni rahatsız etmek istemedim.
- I didn't mean to disturb you.
Onu rahatsız etmek istemedim.
- I didn't want to disturb her.
Çalışırken beni rahatsız etmeyin.
- Don't disturb me while I'm studying.
Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum.
- I hope I'm not disturbing you.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to disturb you.
Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
- They are talking loudly when they know they are disturbing others.
A school of fish disturbed the water.