Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.
- The noise disturbed my sleep.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to have disturbed you.
Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to have disturbed you.
Gürültü, benim uykumu rahatsız etti.
- The noise disturbed my sleep.
Onu rahatsız etmek istemedim.
- I didn't want to disturb her.
Seni rahatsız etmek istemedim.
- I didn't want to disturb you.
Hiçbir şey onu rahatsız etmez.
- Nothing disturbs her.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.
Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..
- They are talking loudly when they know they are disturbing others.
Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.
- I didn't call on you for fear of disturbing you.
A school of fish disturbed the water.
... who is mentally disturbed and we have got to make sure they don't get weapons. ...
... is mentally disturbed, and we've got to make sure they don't get weapons. But we ...