distinguishing one sort from another

listen to the pronunciation of distinguishing one sort from another
İngilizce - Türkçe

distinguishing one sort from another teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

specific
özel

Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı. - When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur. - Genes consist of a specific sequence of DNA.

Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var. - In American football the defense has a specific job.

specific
{s} spesifik

Daha spesifik olur musun? - Can you be more specific?

Tom daha spesifik olmalı. - Tom needs to be more specific.

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
İngilizce - İngilizce
{a} specific
distinguishing one sort from another

    Heceleme

    dis·tin·guish·ing one sort from an·oth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    dîstînggwîşîng hwʌn sôrt fırm ınʌdhır

    Telaffuz

    /dəˈstəɴɢgwəsʜəɴɢ ˈhwən ˈsôrt fərm əˈnəᴛʜər/ /dɪˈstɪŋɡwɪʃɪŋ ˈhwʌn ˈsɔːrt fɜrm əˈnʌðɜr/