O gördüğüm kadınlara karşı en saygısız tutuma sahip.
- He has the most disrespectful attitude towards women I've ever seen.
Tom saygısızdı, değil mi?
- Tom was disrespectful, wasn't he?
Tom'un söylediği şey kabaydı.
- What Tom said was disrespectful.
Söylediğin şey nezaketsizdi.
- What you said was disrespectful.
Bazı insanlar nezaketsiz şeyler yapıyor.
- Some people are doing disrespectful things.
Amacım saygısızlık etmek değil.
- I mean no disrespect.
Saygısızlık etmek istemedim.
- I didn't mean to be disrespectful.
Bana asla saygısızlık etmedi.
- She was never disrespectful to me.
Amacım saygısızlık etmek değil.
- I mean no disrespect.
Kötü gün için para biriktirmek mantıklı.
- It is wise to save money for a rainy day.
Gerçekten onun mantıklı olduğunu düşünüyor musun?
- Do you really think that's wise?