Müdür onu işten çıkarma ile tehdit etti.
- The manager threatened him with dismissal.
Müdür onu işten çıkarma ile tehdit etti.
- The manager threatened him with dismissal.
Ken'i kovmak zorundayım.
- I have to dismiss Ken.
Yaşlı olduğundan dolayı işten çıkarıldı.
- Henry was dismissed because he was old.
Tom Mary'nin söylediğini açığa çıkardı.
- Tom dismissed what Mary was saying.
Onun kovulması için hiçbir sebep yok.
- There is no reason why he should be dismissed.
Ken'i kovmak zorundayım.
- I have to dismiss Ken.
He was dismissed for 99 runs.
He dismissed all thoughts of acting again.
The soldiers were dismissed after the parade.