Durumu görüşmek istiyorsanız, lütfen bize bildirin.
- If you want to discuss the situation, please let us know.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
- An executive council was formed to discuss the new proposal.
Onu burada tartışmak istemiyorum.
- I prefer not to discuss it here.
Seninle fiyat hakkında konuşmak istiyorum.
- I would like to discuss about the price with you.
Tom işini konuşmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like to discuss his work.
Ben tartışmaya katıldım.
- I took part in the discussion.
Bu konu tartışılmaya değer.
- That topic is worth discussing.
We shouldn't discuss this in a club.
- Das sollten wir nicht in einer Disko diskutieren!
We will discuss the problem with them.
- Wir werden das Problem mit ihnen diskutieren.