Tom isn't disciplined enough.
- Tom yeterince disiplinli değil.
He's not disciplined enough.
- O yeterince disiplinli değil.
Tom isn't disciplined enough.
- Tom yeterince disiplinli değil.
The university disciplined Mark Zuckerberg for hacking its database.
- Üniversite, Mark Zuckerberg'ı veritabanını hacklediği için disipline verdi.
The school is considering disciplinary action.
- Okul disiplin eylemi düşünüyor.