Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
- When he was a student, he went to the disco only once.
Diskoya girme sorunumuz vardı.
- We had trouble getting into the disco.
Sami'nin kafası kesilmiş cesedi Leyla'nın dairesinde keşfedildi.
- Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.
Dünyanın düz bir daire olduğu düşünülüyordu.
- It was thought the Earth is a flat disc.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.
Bu tek bir diskete sığar.
- It fits on a single floppy disk.
Turn the disc over, after it has finished.
Venus' disc cut off light from the Sun.
A coin is a disc of metal.
Turn the disk over, after it has finished.
He still uses floppy disks from 1979.
When he was a student, he went to the disco only once.
- Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
When she was a student, she used to go to the disco often.
- O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
The hard disk was completely destroyed.
- Hard disk tamamen mahvoldu.
Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.