disagreement or conflict

listen to the pronunciation of disagreement or conflict
İngilizce - Türkçe
anlaşmazlık ya da çatışma
beef
dırlanmak
beef
sığır eti

Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor. - Africa is exporting beef to Europe.

Tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü. - Tom died because he had eaten some contaminated beef.

beef
{i} et
beef
mızırdanmak
beef
(Argo) çatışma
beef
şikayet

Tom'la ilgili şikayetim yok. - I have no beef with Tom.

beef
{f} sızlanmak
beef
{i} yakınma
beef
(isim) et, sığır eti, adale, kas gücü, kuvvet; şikâyet, sızlanma, yakınma
beef
beef tea sığır eti suyu
beef
{i} sızlanma
beef
sığır eti,v.şikayet et: n.sığır eti
beef
{i} (çoğ. beeves) sığır
beef
{i} şikâyet

Tom'la ilgili şikayetim yok. - I have no beef with Tom.

beef
{i} kas gücü
beef
ağlrlık
beef
dırdır et
beef
adale kuvveti
beef
(fiil) şıkâyet etmek, sızlanmak, yakınmak
İngilizce - İngilizce
beef
disagreement or conflict

    Heceleme

    dis·a·gree·ment or con·flict

    Türkçe nasıl söylenir

    dîsıgrimınt ır kınflîkt

    Telaffuz

    /dəsəˈgrēmənt ər kənˈfləkt/ /dɪsəˈɡriːmənt ɜr kənˈflɪkt/