disadvantageous, adverse, unsuitable, inconducive; serving to hinder or oppose

listen to the pronunciation of disadvantageous, adverse, unsuitable, inconducive; serving to hinder or oppose
İngilizce - Türkçe

disadvantageous, adverse, unsuitable, inconducive; serving to hinder or oppose teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

unfavorable
{s} ters
unfavorable
{s} olumsuz

Bu vebaya neyin neden olduğunu bilen biri var mı? Paris Üniversitesi bilim adamlarının bu kötülüğün kaynağının özellikle Jüpiter, Satürn ve Mars olumsuz takımyıldızı olduğuna inanıyorlar. - Does anyone know what has caused this plague? The scholars of the University of Paris believe that the source of this evil is an especially unfavorable constellation of Jupiter, Saturn, and Mars.

Bana olumsuz bir prognoz verildi. - I was given an unfavorable prognosis.

unfavorable
{s} elverişsiz
unfavorable
{s} uygun olmayan, elverişsiz: unfavorable weather elverişsiz hava
unfavorable
uygun olmayan
unfavorable
aleyhte
unfavorable
(Ticaret) pasif
unfavorable
unfavourable hayırlı olmayan
unfavorable
{s} aksi
unfavorable
zararlı
unfavorable
muisait olmayan
unfavorable
unfavorably zararlı bir şekilde
unfavorable
{s} sakıncalı
unfavorable
mahzurlu
unfavorable
{s} olumsuz: His reaction was unfavorable. Gösterdiği tepki olumsuzdu
unfavorable
{s} açık veren (hesap)
unfavorable
(Askeri) ELVERİŞSİZ, ALEYHTE
unfavorable
unfavorablenesselverişsizlik
unfavorable
(Tıp) Uygun olmayan, uygunsuz
İngilizce - İngilizce
unfavorable

The shade of a dense pine wood, is more unfavorable to the springing up of pines of the same species than of oaks within it.

disadvantageous, adverse, unsuitable, inconducive; serving to hinder or oppose

    Heceleme

    disadvantageous, adverse, unsuitable, inconducive; ser·ving to hind·er or op·pose

    Telaffuz