Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Yer partiden kalanlar yüzünden dağınıktı: Yırtık gürültüyapıcılar, kırışık parti şapkaları, ve kirli Power Ranger tabakları.
- The floor was strewn with party favors: torn noisemakers, crumpled party hats, and dirty Power Ranger plates.
O pis ellerini benden uzak tut!
- Keep your dirty hands off me!
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Tom kirlenmekten korkmuyor.
- Tom isn't afraid to get dirty.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları anlatmam.
- I know some dirty jokes, but I don't tell them.
Bazı edepsiz fıkralar biliyorum ama onları asla anlatmam.
- I know some dirty jokes, but I never tell them.
Müstehcen fıkraları sevmem fakat onları anlattığında ondan çok zevk alırım.
- I don't like dirty jokes, but I get a kick out of it when you tell them.
Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.
- Tom hadn't washed dishes in a week, so the sink was full of dirty dishes.
Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu.
- Tom put the dirty dishes in the kitchen sink.
Çocuklara bile iğrenç fıkralar anlatır.
- He tells dirty jokes even to children.
İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum.
- I don't like dirty jokes.
Tom giysilerini kirletmekten korkmuyordu.
- Tom wasn't afraid to get his clothes dirty.
Ellerini kirletmek istemediğini söylüyorsun.
- You say you don't want to get your hands dirty.
O, çirkin yaşlı bir adamdır.
- He's a dirty old man.
Ne çirkin bir yüzün var! diye bağırdı.
- He exclaimed, What a dirty face you have!
Asla açık saçık fıkralar dinlemem.
- I never listen to dirty jokes.
Açık saçık fıkralar bilirim ama asla onları anlatmam.
- I know dirty jokes, but I never tell them.
The old flag was a dirty white.
None of y'all get into my car if you're dirty.
I won't accept your dirty money!.
Despite a walk in the rain, my shoes weren't too dirty.
You need to tune that guitar, the g string sounds dirty.
He lives in a dirty great mansion.