Making money is his religion.
- Para kazanmak onun dinidir.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
Is Buddhism a religion or a philosophy?
- Budizm bir din midir yoksa bir felsefe mi?
I don't have a religion and I don't follow any god.
- Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
Tom has a dynamic personality.
- Tom dinamik bir kişiliğe sahiptir.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
I've lost my religious faith.
- Dinsel inancımı yitirdim.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.
The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
- Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.