He got religion on his deathbed.
- O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
What's the difference between a religion and a cult?
- Bir dinle bir tarikat arasındaki fark nedir?
Is Buddhism a religion or a philosophy?
- Budizm bir din midir yoksa bir felsefe mi?
We blew up a huge rock with dynamite.
- Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
- Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.