Who's ready for their din-dins then? Who are Mummy's darling boys?.
He got religion on his deathbed.
- O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
Making money is his religion.
- Para kazanmak onun dinidir.
Buddhism is a religion founded by the Indian Shakyamuni.
- Budizm Hintli Şakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
I don't have a religion and I don't follow any god.
- Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
Culture plays a dynamic role in shaping an individual's character, attitude, and outlook on life.
- Kültür bir bireyin karakterinin, davranışının ve hayata bakış açısının şekillenmesinde dinamik bir rol oynar.
We blew up a huge rock with dynamite.
- Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
- O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.
Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.
- Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
You should think of their religions.
- Onların dinlerini göz önünde bulundurmalısın.