You are very good at sewing.
- Dikiş dikmekte çok iyisin.
There's not enough light in this room for sewing.
- Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
I have to plant trees in the garden.
- Bahçeye ağaç dikmek zorundayım.
We should plant more flowers.
- Biz daha çok çiçek dikmemiz gerekir.
Dancing is a perpendicular expression of a horizontal desire.
- Dans, yatay arzunun dikey bir ifadesidir.
An empty bag can't stand upright.
- Boş torba dik duramaz.
She stood bolt upright.
- O civatayı dik durdurdu.
Watch your step. The stairs are steep.
- Adımına dikkat et, merdivenler diktir.
He stared at the steep slope.
- O, dik yamaca bakakaldı.
There's not enough light in this room for sewing.
- Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
It took me several hours to sew it.
- Bunu dikmek birkaç saatimi aldı.
He drew some vertical lines on the paper.
- Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.
Tango is the vertical expression of a horizontal desire.
- Tango, yatay arzuların dikey anlatımıdır.
I have to plant trees in the garden.
- Bahçeye ağaç dikmek zorundayım.
This statue was erected ten years ago.
- Bu anıt on yıl önce dikildi.
They erected a statue in memory of Gandhi.
- Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
Everyone's eyes were fixed upon her.
- Herkesin gözleri ona dikildi.
He fixed his eyes on me.
- Gözlerini bana dikti.
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.
- Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
Mother transplanted the flowers to the garden.
- Annem çiçekleri bahçeye dikti.
You should look out for potholes when driving.
- Araba sürerken çukurlara dikkat etmelisin.
Watch out! There's a pothole in the road.
- Dikkat et! Yolda çukur var.
There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
- Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
Would you sew a button on my shirt?
- Gömleğime bir düğme diker misin?
She is sewing a dress.
- O bir elbise dikiyor.
My mother gave me her sewing machine.
- Annem bana dikiş makinesini verdi.
How beautiful my sewn drapes are.
- Dikili perdelerim ne kadar güzel.
Her mother sewed a skirt for her.
- Annesi ona bir etek dikti.
Mary sewed her own costume.
- Mary kendi kostümünü dikti.
Mother transplanted the flowers to the garden.
- Annem çiçekleri bahçeye dikti.
Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.
- Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
Can you sew on these buttons for me?
- Sen bu düğmeleri benim için dikebilir misin?
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
I think Tom needs stitches.
- Sanırım Tom'un dikişlere ihtiyacı var.
The doctor gave her four stitches.
- Doktor ona dört dikiş attı.
Tom listened intently.
- Tom dikkatle dinledi.
Everyone but Tom listened intently.
- Tom'dan başka herkes dikkatle dinledi.
The higher we climbed, the steeper became the mountain.
- Ne kadar yükseğe tırmanırsak dağlar o kadar dik olur.
Tom planted three apple trees in his yard.
- Tom bahçesine üç elma ağacı dikti.
Planting forests is good for the environment.
- Ormanların dikimi çevre için iyidir.
Tom's a stiff-necked old man.
- Tom dik kafalı yaşlı bir adam.
I've heard that sitting up straight is bad for your back.
- Dik oturmanın sırtın için zararlı olduğunu duydum.
In hopes of attaining superhuman powers, Christopher Columbus once stared at the sun for five minutes straight. It didn't work.
- İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
This morning at the station, her attention was caught by a poster with bold letters.
- Bu sabah istasyonda, kalın harfli bir afiş onun dikkatini çekti.
Some important geometric shapes are the triangle, the square, the rectangle, the circle, the parallelogram and the trapezium.
- Bazı önemli geometrik şekiller üçgen, kare, dikdörtgen, daire, paralelkenar ve ikizkenar yamuktur.
This box is square, not rectangular.
- Bu kutu kare, dikdörtgen değil.
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?