dikkat etmeden

listen to the pronunciation of dikkat etmeden
Türkçe - İngilizce
casually
carelessly
careless
dikkat et
{f} notice

Tom noticed that not all the kids were paying attention. - Tom bütün çocukların dikkat etmediğini fark etti.

I didn't notice the light turn red. - Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.

dikkat et
watch out

Tom made a list of potential problems that we should watch out for. - Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.

Watch out for her. Her weapon is language - if she wants to, she'll talk you to death. - Ona dikkat et. Onun silahı dildir, o isterse sizinle ölene dek konuşur.

dikkat et
{f} note

Please take note of that. - Lütfen ona dikkat et.

You need to take note of this! - Buna dikkat etmelisin!

dikkat et
look sharp
dikkat et
{f} heed

They gave no heed to the warning. - Uyarıya dikkat etmediler.

Take heed of her advice. - Onun tavsiyesine dikkat et.

dikkat et
nota bene
dikkat et
nix
dikkat etmeden