Fikriniz benimkinden tamamen farklı.
- Your idea differs entirely from mine.
Benim görüşüm onunkinden farklı.
- My opinion differs from his.
Sadece farklı olmak istiyorum.
- I just want to be different.
Sen her zaman farklı olmak zorundasın.
- You always have to be different.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
- Laws differ from state to state in the United States.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
Onun benimkinden farklı olan bir fikri var.
- She has a view that is different from mine.
... may be referring to, because obviously it differs in ...