Sadece farklı olmak istiyorum.
- I just want to be different.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
- I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.
- Laws differ from state to state in the United States.
Onun benimkinden farklı olan bir fikri var.
- She has a view that is different from mine.
Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
- Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.