differently from

listen to the pronunciation of differently from
İngilizce - Türkçe
den farklı olarak
-den farklı olarak
unlike
aksine

Erkek kardeşimin aksine, ben yüzemem. - Unlike my brother, I cannot swim.

Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu. - Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.

unlike
-den farklı
unlike
{s} birbirine benzemeyen, farklı. edat -den farklı olarak: This painting is unlike her others. Bu resim onun diğer resimlerinden farklı. His
unlike
-den farklı olarak
unlike
değişik
unlike
-e uymayan
unlike
-e benzemeyen
unlike
den farklı
unlike
farklı

Bill kardeşinden tamamen farklıdır. - Bill is completely unlike his brother.

İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı. - The two brothers are quite unlike in their appearance.

unlike
için olağandışı olan
unlike
{s} benzemez
unlike
{s} yakışmayan
unlike
unlikenessbenzemeyiş
unlike
birbirine benzemeyen
unlike
farklı olarak
İngilizce - İngilizce
unlike
differently from

    Heceleme

    dif·fer·ent·ly from

    Türkçe nasıl söylenir

    dîfrıntli fırm

    Telaffuz

    /ˈdəfrəntlē fərm/ /ˈdɪfrəntliː fɜrm/