Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
Öylesine bir şeyi bir kez çok sık yaparsın ve cezalandırılırsın.
- You do such a thing once too often and get punished.
Bu gibi durumlarda ne yapacağımı bilmiyorum.
- I do not know what to do in such cases.
Bu gibi olaylar oldukça yaygındır.
- Such incidents are quite common.
Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.
- Tom is such a diffident man. He seems to have quite low self-esteem.
O öyle büyük bir sorun değil. Oldukça fazla üzülüyorsun.
- It's not such a big problem. You're worrying way too much.
Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.
- What is the good of reading such books?
Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.
- I have no idea what he has in mind, rejecting such a favorable proposal.
Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon.
- They export a lot of fruit, such as oranges, grapefruits and lemons.
Ne kadar da aptalsın!
- You're such an idiot!
Ne kadar da güzel kirpiklerin var.
- You have such beautiful lashes.
Ne kadar da aptalsın!
- You're such an idiot!
Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!
- How careless you are to forget such an important thing!
Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
- Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
Anladığım kadarıyla, öylesine bir plan imkansızdır.
- As far as my experience goes, such a plan is impossible.
Soğuk o kadar çoktu ki kuşlar aniden düştü.
- The frost was such that the birds fell on the fly.
Yoğun trafiğin gürültüsü o kadar çoktu ki polis kendini duyuramadı.
- The noisy of heavy traffic was such that the policeman could not make himself heard.
How did you come up with this crazy idea?
- Wie bist du auf diese verrückte Idee gekommen?
In a dictionary like this one there should be at least two sentences with fridge.
- In einem Wörterbuch wie diesem sollte es mindestens zwei Sätze mit Kühlschrank geben.