Tom çok iyi bir şair değil.
- Tom ist kein großer Dichter.
Şair Friedrich Hölderlin bu evde marangozhanesi ve ailesiyle birlikte 1807'den öldüğü yıl olan 1843'e kadar bir şekilde yaşadı.
- In diesem Haus lebte der Dichter Friedrich Hölderlin, bewirtet von dem Tischler Zimmer und seiner Familie, von 1807 bis zu seinem Tod im Jahre 1843.
Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
- Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
İngiltere şairleriyle gurur duyar.
- England is proud of her poets.
Tom Mary'ye daha da sıkı sarıldı.
- Tom hugged Mary even tighter.
I like poets like Takuboku.
- Ich mag Dichter wie Takuboku.
Mathematicians are poets, except that they have to prove what their fantasy creates.
- Mathematiker sind Dichter, nur müssen sie das, was ihre Fantasie schafft, auch beweisen.