A toothache deprived me of sleep.
- Bir diş ağrısı beni uykumdan mahrum etti.
He can't chew well, because he has a toothache now.
- İyi çiğneyemiyor çünkü şu anda diş ağrısı var.
I have a terrible toothache.
- Korkunç bir diş ağrım var.
The toothache made his face swell up.
- Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.