devletli

listen to the pronunciation of devletli
Türkçe - İngilizce
state
hist. member of the Ottoman imperial family
hist. (someone) who is a member of the Ottoman imperial family
fortunate, favored by fortune, prosperous and happy (person)
devlet
(Hukuk) state

Washington is the capital of the United States. - Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.

In 1860, Lincoln was elected President of the United States. - 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.

devlet
government

The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials. - Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

She's with a government bureau, isn't she? - O, bir devlet kurumunda çalışıyor, değil mi?

devlet
(Politika, Siyaset) governance
devlet
(Kanun) crown
devlet
the state

He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese. - O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.

The state is going to reform its drug policies. - Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.

devlet
body politic
devlet
state for
devlet
polity
devlet
commonweal
devlet
political

Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom. - Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

devlet
the community
devlet
commonwealth
devlet
governmental
devlet
prosperity, good luck
devlet
state; government
devlet
official

Government officials inspected all factories. - Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.

The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials. - Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

Türkçe - Türkçe
Osmanlı İmparatorluğunda paşa, vezir gibi devlet adamlarına verilen unvan
Mutluluk ve refah içinde olan (kimse)
DEVLETLİ
(Osmanlı Dönemi) (DEVLETLÜ) f. Eskiden vezir ve müşir gibi büyük rütbeli kimselere verilen bir ünvan
DEVLET
(Osmanlı Dönemi) Sınırları belli olan bir memleketin sahibi olan insanların kurduğu siyasî, hukukî, idarî mahiyetteki merkezî teşkilât. Devlet, teşekkül tarzı, takip ettiği esas siyaset, temsil ettiği hâkimiyet ve iktidarın mahiyeti bakımından çeşitlere ayrılır: 1- Kapitalist Devlet: İktisadî siyasete, şahsî mülkiyet, şahsî teşebbüs ve serbest rekabete dayanan, iktidar ve hâkimiyetin kapitalist sınıfın elinde bulunduğu devlet şeklidir.2- Sosyalist ve Komünist Devlet : Şahsî mülkiyeti ortadan kaldıran, yerine işçi sınıfı adı
devlet
Talih
devlet
Büyüklük, mevki
devlet
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasi bakımdan teşkilatlanmış millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
devlet
Mutluluk: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi."- Muhibbî
devlet
Devletin yönetim organları: "Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek."- M. Ş. Esendal
Devlet
generk
Devlet
devlet baba
Devlet
ülke
Devlet
(Osmanlı Dönemi) KERNEBE
başı devletli
Talihli, bahtı açık (kimse)
devlet
Mutluluk; talih
devlet
Devletin yönetim organları
devletli