devletleştirme

listen to the pronunciation of devletleştirme
Türkçe - İngilizce
nationalization
A government takeover of a private company
The action of bringing land, property and industries under the control of the nation
{i} naturalization; formation of country; making national (also nationalisation)
the action of forming or becoming a nation
The acquistion by a state of property previously held by private persons or companies usually in exchange for some consideration
The act of nationalizing, or the state of being nationalized
the action of rendering national in character
changing something from private to state ownership or control the action of rendering national in character the action of forming or becoming a nation
Public ownership, financing, and operation of a business entity
The act of taking formerly private assets into public or state ownership
changing something from private to state ownership or control
To grant control or ownership of industrial production to the state
DEFINITION ALSO
process of transferring ownership of land, industries, etc to the state
The process of turning a privately-owned business into a publicly owed company
devlet
(Hukuk) state

Which language is spoken in the United States of America? - Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?

The United States borders Canada. - Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.

devlet
government

The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials. - Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

The president of the company bribed the government minister. - Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.

devlet
(Politika, Siyaset) governance
devlet
(Kanun) crown
devlet
the state

He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese. - O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.

The state is going to reform its drug policies. - Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.

devlet
body politic
devletleştirmek
nationalize
devlet
state for
devlet
polity
devlet
commonweal
devlet
political

Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom. - Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.

devlet
the community
devlet
commonwealth
devlet
governmental
devlet
prosperity, good luck
devlet
state; government
devlet
official

These government officials are corrupt. - Bu devlet memurları rüşvetçidir.

The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials. - Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.

devletleştirmek
to nationalize, bring under state control
Türkçe - Türkçe
Devletleştirmek işi, kamulaştırma
kamulaştırma
DEVLET
(Osmanlı Dönemi) Sınırları belli olan bir memleketin sahibi olan insanların kurduğu siyasî, hukukî, idarî mahiyetteki merkezî teşkilât. Devlet, teşekkül tarzı, takip ettiği esas siyaset, temsil ettiği hâkimiyet ve iktidarın mahiyeti bakımından çeşitlere ayrılır: 1- Kapitalist Devlet: İktisadî siyasete, şahsî mülkiyet, şahsî teşebbüs ve serbest rekabete dayanan, iktidar ve hâkimiyetin kapitalist sınıfın elinde bulunduğu devlet şeklidir.2- Sosyalist ve Komünist Devlet : Şahsî mülkiyeti ortadan kaldıran, yerine işçi sınıfı adı
devlet
Talih
devlet
Büyüklük, mevki
devlet
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasi bakımdan teşkilatlanmış millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
devlet
Mutluluk: "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi."- Muhibbî
devlet
Devletin yönetim organları: "Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek."- M. Ş. Esendal
Devlet
generk
Devlet
devlet baba
Devlet
ülke
Devlet
(Osmanlı Dönemi) KERNEBE
devlet
Mutluluk; talih
devlet
Devletin yönetim organları
devletleştirmek
Kamu yararı için devlete mal etmek, devlet eliyle işletmek, kamulaştırmak
devletleştirme