İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
- Many efforts have been make to develop market for imports.
Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir.
- Turkey is a developed country.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Darwin, evrim teorisini geliştirdi.
- Darwin developed the evolutionary theory.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.