Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Sosyal garip insanlar güvensizlikleri geliştirmek eğilimindedir.
- Socially awkward people tend to develop insecurities.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir.
- Turkey is a developed country.
Darwin, evrim teorisini geliştirdi.
- Darwin developed the evolutionary theory.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
... them to develop those crops that can feed those their families, feed their communities, ...
... abm develop bags aired at that particular to know that that a are latin ...