İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
- Many efforts have been make to develop market for imports.
Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
- 98% of hungry people live in developing countries.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Darwin, evrim teorisini geliştirdi.
- Darwin developed the evolutionary theory.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
... it's important for us to develop new sources of energy here in America, that we change ...
... which we would help Iran develop medical isotopes for a research reactor in Tehran if they agreed ...